Ülkedeki bütün ulusal kuruluşların aynı ad altında, Temsil Heyeti'ne bağlı olması ilkesi izleniyordu. Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar bölgelerinde örgütün güçlendirilmesi için Aydın, Konya, Bursa, Balıkesir bölgelerinde bağlantı kolaylığı sağlayıcı önlemler alınıyordu. Batı Cepheleri üzerinde Harbiye Nazırlığı'na bilgi veriliyor, hükümetçe ne gibi işler ve önlemler düşünüldüğü de sorularak hükümetin ilgisi çekilmeye çalışılıyordu.
Efelerce yönetilen Aydın cephesindeki güçlere bir komutan gönderme konusu düşünülmeye başlandı. İşgal altındaki yerlerde gizli ulusal örgüt kurulması için 14 Ekimde Ali Fuat Paşa'ya ve Afyonkarahisar'daki 23'üncü Tümen Komutanı Ömer Lütfü Bey'e yazıldı. Bununla birlikte, bu tarihlerde, daha bazı yerlerden amacın iyice anlaşılamadığı görülüyordu. Örnek olarak, Redd-i İlhak Dernekleri'nin kendi adlarına bildirimler yayınladıkları oluyordu.10 Ekim 1919 tarihinde Redd-i İlhak Derneği Başkanı'nın imzasıyla gönderilen bir yazıda, 20 Ekimde büyük bir kurultayın toplanacağı, bu kurultaya iki temsilci gönderilmesi illerden isteniyor ve birtakım önlemler alınması bildiriliyordu. Öbür yandan, Karakol Derneği'nin de İstanbul'dan başka Bursa yöresinde de etkinlikte bulunduğu anlaşıldı.
Bu dağınıklığın önüne geçmek için gereken önlemler alındı. Özellikle, Ali Fuat Paşa'ya, Balıkesir'de Kazım Paşa'ya, Bursa'da Bekir Sami Bey'e, Bursa Merkez Heyeti'ne gerektiği biçimde yazıldı. İtilaf ve Hürriyet Derneği de düşmanlarla birlikte Anadolu'da ulusal davaya karşı örgütlenmek üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş. Bu haber alındı. Kolorduların dikkati çekildi. İstanbul'da gizli çalışmaya karar verildi. Örgütün genişletilmesi için Trakya'ya Cafer Tayyar Bey aracılığıyla talimat verildi.