CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

Sait Molla Nasıl Çalışıyordu?

Ulusal Mücadele sırasında uğradığımız açık ve gizli güçlükler üzerinde köklü bir fikir verebilecek ve gelecek kuşaklara ibret ve ders olacak nitelikteki söz konusu belgeleri, olduğu gibi bilgilerinize sunmayı uygun buluyorum. Bu belgeler, İngiliz Muhipler Derneği'nin sözde başkanı olarak tanınmış bulunan Sait Molla'nın Bay Furu (Mister Frew) adındaki rahibe gönderdiği mektupların kopyalarıdır.

Beyler, bu mektupların suretlerinin alındığını sezen Sait Molla'nın, Türkçe İstanbul gazetesinin 8 Kasım 1919 tarihli baskısında bu mektuplardan söz ederek uzun ve sert bir dille kaleme alınmış bir yalanlama yayımlamış olmasına karşın gerçekler yok sayılamaz. Bu mektupların suretleri, Sait Molla'nın evinden ve mektupların müsveddelerinin yazılı bulunduğu bir defterden aynen alınmıştır. Bu durum bir yana, mektupların içindekiler, ülkede kendini gösteren durumlar ve olaylarla ve ayrıca, ne oldukları ortaya çıkan bazı kişilerle tam bir uygunluk göstermektedir. Şimdi izin buyurursanız bu mektupları tarih sırasıyla arz edeyim :


Birinci Mektup : Aziz dostum, verilen iki bin lirayı Adapazarı'nda Hikmet Bey'e gönderdim. Oradaki işlerimiz pek yolunda gidiyor. Birkaç gün sonra verimli sonuçlarını elde edeceğiz. Şimdi aldığım şu bilgileri, şu pusulamla acele olarak size müjdelemek istedim. Yarın sabah kendim gelip ayrıntılı bilgi vereceğim.

Kuvayı Milliye yandaşlarının Fransa'ya büyük bir eğilim gösterdiklerini ve General Franchet d'Esperey'nin Sivas'a gönderdiği subayların, Mustafa Kemal Paşa ile görüşerek İngiliz Hükümeti aleyhinde bazı kararlar aldıklarını Ankara'daki "N.B.D. 285/3" adamımız bize özel olarak bir kurye ile gönderdiği mektupta bildiriyor. "D.B.K. 91/3" her ne kadar derneğimiz üyesi ise de, bende, bu kişinin Fransızlara casusluk ettiği ve sizin bu örgüte başkanlık ettiğinizi çevreye yaymış olduğu kanısı uyanmıştır. Bu konu üzerinde de sizin görüşlerinize ve yüksek güvenlerinize aykırı olarak söyleyeceklerimle, şimdiye dek o kişiye güvenmekle yapmış olduğunuz, hatayı ortaya koymuş olacağım. Dün sabah Adil Bey'le birlikte Damat Ferit Paşa Hazretleri'ni ziyaret ettim. Biraz daha sabretmeleri ve beklemeleri gereğini tarafınızdan kendilerine bildirdim. Paşa Hazretleri, yanıt olarak size teşekkür etmekle birlikte, Kuvayı Milliye'nin Anadolu'da tümüyle kök saldığını, buna karşı bir hareketle başındaki melunlar tepelendirilmedikçe, kendilerinîn iktidar mevkiine gelemeyeceklerini Zâtışâhâne'nin de onayına sunulan antlaşma hükümlerinin konferansta, savunulmasına olanak olmadığını, Kuvayı Milliye'nin dağıtılması için şanlı İngiliz Hükümeti katında hemen girişime geçilerek Bâbıâli'ye, milletvekili seçiminden önce ortak bir notanın verilmesini, Adapazarı, Karacabey ve Şile'de Rumlara karşı girişecekleri saldırılan esas alarak ve Kuvayı Milliye'nin güvenliği bozduğunu ileri sürerek, işin çabuklaştırılmasına çalışmamızı ve İngiliz basınının Kuvayı Milliye aleyhinde yayın yapmasının sağlanmasını torpido ile özel olarak gönderilen "E.B.K. 19/2"'ye telsiz telgrafla dün görüştüğümüz konular üzerinde talimat verilmesini rica ediyor. Bu gece 23.00'te Adil Bey sizi (K) da görecek ve Ferit Paşa'nın özel bazı ricalarını daha bildirecektir. Bundan sonra da Zâtışâhâne ile Mister "T.R." görüşebilecektir, Refik Bey'e artık güvenmeyiniz. Sadık Bey de bizimle çalışabilecektir. Saygılarımı sunarım.

11.10.1919, Sait

Not :Karacabey ve Bozkır'dan henüz bir haber alamadık.


İkinci Mektup : 12 tarihiyle Ankara'daki "N.B.D. 285/3" tarafından gönderilen mektupta, Sivas Temsil Heyeti'ndeki ve Em. Kur. Alb. Vasıf Bey'in, d'Esperey ile temas etmek üzere gönderileceği ve birkaç güne kadar yola çıkacağı bildiriliyor. Hikmet Bey paraları almış. Biraz daha para istiyor. Önceki gün sizi ziyarete geldiğimde izlendiğimi söylememiştim. Dönüşümde biri sarı bıyıklı, öbürü kumral ve köse iki kişinin sokak başında beni beklediklerini gördüm. Gece olduğu için epeyce korktum. Yalnız birbirlerine yavaşça a bu Sait Molla imiş, artık gidelim dediklerini işittim. Bu fazla temas benim için hayırlı olmayacak. Fuat Paşa Türbesi yakınlarındaki görüştüğümüz evi tutabilirseniz buluşabiliriz. Nazım Paşa derneğimizden haberdar olmuş. Bana çok gücendi. İzninizle "N.B.S. 495/1 " düzenine kendilerini kattım. Ev işi yoluna konuncaya kadar teması bu kişi yapacaktır. Karacabey'de "N.B.D. 289/3" 'e gönderilen bin iki yüz lira alınmıştır. Yola çıkacaklardır. Ferit Paşa, Bâbıâlî'ye verilecek notayı her dakika beklemektedir. Zâtışâhâne bu durumdan pek üzgündür. Teselli ettirmeniz ve daima kendisine umut verici demeçler verdirmeniz çıkarlarımız gereğidir. Bizim padişahların her şeye karşı zayıf olduklarını unutmayınız. Seyit Abdülkadir Efendi, o konu üzerinde pek tuhaf sözler söyledi. Sözde arkadaşları "Yurtseverliğe sığmaz!" diyorlarmış. Artık siz gereğini yapınız, Polis Müdürü Nurettin Bey'in değiştirileceği söyleniyor. Hepimizin koruyucusu olan bu kişi hakkında gereken kimselerin dikkatini çektiriniz.Saygılarımı sunarım.

Not : Ali Kemal Bey o kişiyle görüşmüş. Konuşmayı idare edemediğinden karşısındaki amacını anlamış ve üstelik kendisine esaslı bir hakaretle "Biz sizin İngilizler hesabına çalıştığınızı anladık." demiş.


Üçüncü Mektup : Yapılan propagandaları göz doktoru Esat Paşa kolu ve özellikle Çürüksulu Mahmut Paşa, resmi bilgilere dayanarak durmadan yalanlatıyor ve halkın heyecanını yatıştırmaya çalışıyorlar. Bu adamlara başvurulduğunda hiç yanıt verilmemesini, dün kararlaştırılan kişiye, Zâtışahâne aracılığıyla buyruk vermenizi rica eder saygılarımı sunarım.

19.10.1919, Sait


Dördüncü Mektup : Aziz Üstat, Muhipler (İngiliz Muhipler Derneği üyeleri) arasında Franmason örgütü itirazlara sebep oluyor. İttihatçıların tuttuğu yoldan gidilmesinden çekiniliyor. Bu programı, örgütün yönetimine tam bir imanla yetiştirilmiş gençlerin alınmasıyla uygulayabileceğiz. Benim giysimin engel olması yüzünden, eski dostunuz "K.B. V.4/35" kararlaştırılmış alan esaslar çerçevesinde işe başlayacaktır. Ankara ve Kayseri'den yine haber yok. Saygılarımı sunarım üstadım.

19.10.l919


Beşinci Mektup : Üstat, Kasideci-zâde Ziya Molla dün Adam Block'a haber göndermiş, eski dostu olduğuna güvenerek benim başında bulunduğum Muhipler Derneği'nin gördüğü korunmanın, İngilizlerin kişilik yapısıyla bağdaştırılamadığını ve bunun kamuoyunda kötü etkiler yaptığını, bu bakımdan derneği namuslu kimselerin temsil etmesi gerekeceğini dolaylı olarak bildirmiş ve benim aleyhimde pek çirkin şeyler eklemiş. Bu kişinin bana karşı kişisel düşmanlığı olduğunu hatırlatmak isterim. Liya Molla'nın damadının kardeşi eskiden benim karımdı. Kendini boşadığım için bana böyle bir düşmanlık yöneltildi. Durumun Adam Block Hazretleri'ne bildirilmesini ve Ziya Molla'nın şimdi İngiliz yanlısı olmayıp Ulusal Mücadele'yi benimseyenlerin bir propaganda aracı ve Mustafa Kemal Paşa'yla aralarında ilişki bulunduğunu ve beni suçlamakla kendi içyüzünü göstermekte olduğunu yüksek dikkatlerinize sunmak isterim.

21.10.1919
Not : Bir sakınca yoksa Adam Block Hazretleri'ne size olan hizmetimi bildiriniz.


Altıncı Mektup : Sayın üstat, Ankara'dan "N.B.D. 295/3" ten kurye ile gelen 20 Ekim 1919 tarihli mektupta, "K.D.S. 93/l", talimatımız gereğince orada bırakılarak kendisi Kayseri'ye hareket etmiştir. Talimatın onaylı bir suretini de Galip Bey'e gönderdiğini bildiriyor. Önceki ödenek sarf edildiği için yeniden ödenek istiyor. Gizli örgütün yayıldığını, başındaki bozgunculardan yakasını kurtaran Muhiplerimizin, şimdilik köylerde kalmak koşuluyla, el altından işe başladıklarını muştuluyor ve sizin son planlarınızın iyi sonuç vereceğini bildiriyor. "M.K.B." düzgün Türkçesi sayesinde önemli roller çeviriyormuş. Hele hocalığına diyecek yok diyor. Talimatın "XVV." planı tümüyle hazırlanmış. Aramıza yeni yabancılar girmemişse durum sezilmeden, amaç fiilen elde edilmiş olacaktır. Yeni ödeneğin gönderilmesini beklemek üzere kurye "4R" burada alıkonulmuştur.

23/24.10.1919

Not : Ahmet Rıza Bey'in İtalyan sömürgeliğiyle ilgili demecini mektubun sonuna ekledim. Kendisinin Fransa'ya geçmesi bizce tehlikeli olur. Bunu engelleyiniz.


Yedinci Mektup : Üstadım, Ali Kemal Bey dün o kişiyle görüşmüş. Basın konusunda biraz ağır olmak gerektiğini söylemiş. Bir kere bir görüşe inandırılmış olan düşünce ve kalem ustasını, o görüşe zıt bir hedefe yöneltmek, bizde kolaylıkla olanaklı olmaz. Bütün resmi memurlar, Ulusal Mücadele'yi şimdilik iyi görüyor demiş. Ali Kemal Bey, talimatınıza harfi harfine uyacak. Zeynel Abidin Partisi'yle de işbirliği yapmaya çalışıyor. Sözün kısası, işler bulandırılacak. Bugünlerde Fransız ve Amerikan çevrelerinde benim adım çok geçiyormuş. Bunun hikmetini daha anlayamadım. Ulusal Mücadele yandaşlarının, bu hükümetin siyasal memurları üzerinde yaptıkları etkinin sonucu olarak, yaşamımın korunması size emanet edilmiştir. Ben kendi kendime bu umutla cesaret veriyorum. Hikmet'le bizzat görüştüm. Bu kez kendisini kaypakça gördüm. Bununla birlikte kesin olarak söz verdi. "Ben merdim. Sözümden dönmem." dedi. Sivas olayını nasıl buldunuz? Biraz düzensiz ancak yavaş yavaş düzelecek. Kadıköylü de işi üzerine alıyor. Ancak o yere batası İttihatçı basın, bazan bizim işlere engel oluyor. Bunların yazılarına dikkat etmek gerekir. Paşamız daha sinirli. "Ne zaman olacak?" diyor. Ev sorununun daha çözülmemiş bulunması, temas ve ilişkilerimizi zorlaştırıyor. "N.B.S. 495/1" Konya'ya önem verilmesini tavsiye ediyor. Size kendisinin ağızdan anlattığı konu üzerinde dikkatini çekmemi rica ediyor. Ali Kemal Bey'in son felaketi üzerine üzüntülerinizi bildirdiğinizi söyledim. Bu kişiyi elde bulundurmak gerekir. Bu fırsatı kaçırmayalım. Bir armağan sunmak için en uygun zamandır. 19 Ekim tarihli mektubumu almadığınıza üzgünüm. Aracı olan kişiyi biraz sıkıştırınız. Tehlikeden sakınmak benim için pek önemlidir. Yeni bir parola gönderiniz. Hikmet'e ve Kadıköylü'ye numaralarını vereceğim. Saygılarımı sunarım üstadım.

24.10.1919

Not : Birkaç kezdir söylemek istediğim halde unutuyorum. Mustafa Kemal Paşa'ya ve yandaşlarına biraz müsait görünmeli ki kendisi tam bir güvenle buraya gelebilsin. Bu işe çok önem veriniz. Kendi gazetelerimizle yandaşlık edemeyiz.


Sekizinci Mektup : Aziz üstat, seçimleri geciktirmek ve geri bıraktırmak için gerek Mustafa Sabri ve gerek Hamdi ve Vasfi Beylerle talimatımız çerçevesinde uzun uzadıya görüştüm. Rızalarını aldım. Seçim bölgelerinde propagandalar başladı. Gereken kişileri elde edecekler. Bol para dağıtmak suretiyle oyları dağılmaya uğratacaklardır. Zâtışâhânenin bu hususta aydınlatılması çok gereklidir. Amaca sizin yüksek görüş ve önlemlerinizle ulaşacağımızı temin ederim, üstat.

26.10.1919

Dokuzuncu Mektup : "9.R" kurye geldi. Keskin'deki örgüt bitmiştir. Arkadaşlara propaganda için talimat verdim. Başarılarımızın ilk meyvelerini yakında toplayacağımızdan eminim üstadım.

27/28.10.1919

Onuncu Mektup : Aziz üstat, sarayda yeni kabine kurulmasıyla ilgili hazırlık ve planların yer aldığı haberi çevreye yayılmıştır. Bu işin hızlandırılması kaçınılmazdır. Anadolu'daki örgütümüzün bazı planları Kuvayı Milliye'ce anlaşılmış. Özellikle Ankara ve Kayseri de aleyhimizde çalışmalar başlamıştır. Kürt Derneği söz verdiği halde bir varlık gösteremedi. Çetelerimizden bir kısmı yok ediliyor. Ne olursa olsun tasarlanan kabine mutlaka iktidara getirilmelidir. Ali Rıza Paşa'nın, planlarımızı engelleyici önlemler alacağını da tahmin ediyorum. Bozkır'a gidecek adamlarımız tanınmış kimseler oldukları için çokça korkuyorlar. Konya'da "K.B.81/l" e, sizin aracılığınızla, olayın kızıştırılması için tebligat yapılarak propaganda heyetlerinin bu konuda etkinliğe çağırılması gerek ve zorunluğunu arz eder, saygılarımı sunarım.

29/30.10.1919

Not : Benim bir mektubumdan Hikmet'e söz edilmiş. Bu mektupta yazılanları nereden öğrenmişler? Hikmet'le kendim görüştüm. Bunun doğru olduğunu Hikmet'ten şaşkınlık içinde dinledim. Casus benim çevremde midir; yoksa sizin çevrenizde mi?


On Birinci Mektup : Aziz üstadım, Kürt Teali Derneği'ndeki yakın dostlarımızla görüştüm. Yeni geldiklerinden, birkaç gün sonra verilen talimat çerçevesinde hazırlık yapacaklarını, yalnız Kürt aşiretlerinin bulunduğu Doğu illerine gönderilecek arkadaşlar için büyük bir ödeneğe ihtiyaç olduğunu söylediler. "D.B.R. 3/141" den gelen mektupta gösterdiler. Urfa, Antep, Maraş'ta Fransızlar aleyhine gereğinden çok kışkırtmalar yaptıkları ve kolordu komutanının izlediği yumuşak politikaya karşın halkı kandırdıkları yazılıdır. Kabinenin başkanlığına Zeki Paşa'nın getirilmemesiyle ilgili görüş doğru değildir. Bu kişi Kürtler üzerinde egemendir. Eski Ermeni meselesi unutulmuştur. Sizin ileri sürdüğünüz görüş, herhalde bugün için mevsimsizdir. Bunu, gereğinde başka türlü göstermek olanaklıdır. Üstatça yardımlarını her dakika beklemekteyiz. Karşıdaki olayı diğerlerine de yaymaya çalışıyoruz. Saygılarımı sunarım.

4.11.1919

On İkinci Mektup : Aziz üstadım, Ahmet Rıza'nın Tan (Le Temps) muhabirine verdiği demeç herhalde dikkatinizi çekmiştir. Emir Faysal'a Fransızlarla anlaşma imzalamayı tavsiye etmesindeki anlamın taşıdığı siyasal incelik, efendimizin gözünden kaçmamalıdır. Kuvayı Milliye önderleri, sonradan sonraya Fransa'ya dikkate değer biçimde bir yaklaşma eğilimi gösterdikleri gibi, Irak'ta çıkardıkları karışıklık bir yana, öte yandan Suriye'deki egemenliğinize de darbe vurmak istiyorlar. Bu gücün devamında gösterilecek ilgisizlik ve kusur, İslam dünyasının İngiltere aleyhindeki olağanüstü galeyanına yol açacaktır. Üzerinde özenle durulmuş olan bu noktayı büyük bir değer vererek görmek ve yüksek düzeydeki siyasal şahsiyetlerinize göstermek zorunludur. İleri sürdüğüm bu görüşle, bilimsel değerinize karşı bir saygısızlıkta bulunduğum yargısına varmayınız. Çünkü Türkiye üzerinde, sizden başka bir gücün etkinlik ve egemenliğini sürdürmesi, siyasal hedefimize aykırıdır. Fransa, İtalya ve özellikle Amerika'nın, gerek devlet adamları ve gerek basınıyla bu güce karşı gösterdikleri çeşitli eğilimler, siyasal ve askeri üstünlüğünüzle rekabete girişildiğinin açık bir delilidir. Ahmet Rıza gibi Clemenceau (Klemauso)'nun, Pichon (Pişon)'un ve çeşitli politikacıların eskiden beri süregelen yakın dostluklarını kazanmış olan kişilerin Fransa'da önemli bir rol oynayacağından ve kamuoyunu tam anlamıyla istedikleri yöne çekebileceklerinden emin olunuz. Bu zatın İsviçre'ye geçeceğine ilişkin bilgi alındığına göre, oradan bir fırsatını bulup Fransa'ya geçmek umuncunda olduğuna inanabilirsiniz. Balıkesir yakınlarındaki güçlerimiz bozularak kaçmış ve "A.R." de gizlenmiştir. Yeni güçler hazırlanıyor. Beş bin liradan aşağı olmamak üzere ödenek istiyor. Karaman'dan "D.B.S.40/5" ten gelen mektupta, şimdilik beklemek zorunda olduklarını ve Kayseri'den "K.B.R.87/4" ten gelen mektupta da, yakında harekete geçeceklerini bildiriyor. Ziya Bey de "H.K.", "C.H." bölgesinde örgütlenme tamamlanmış olduğundan yalnız ödenekle oraya hareket etmek mecburiyetinde olduğunu söylüyor. İsterseniz durum hakkında bizzat geniş bilgi verecektir. Sıkı bir şekilde izlendiğimizi, plan ve hazırlıklarımızdan Sivas'ın düzenli olarak haber aldığını arz edebilirim. Mehmet Ali' ye güvenmeyiniz. Ağzı sıkı değildir. Herhalde boşboğazlık ediyor. Dış planlama ve örgütte benden başkasını kullanmasanız daha isabetli hareket edersiniz. Ali Kemal Bey' in listeye alınması zorunludur. Bu kadar sırrımızı taşıyan bu kişiyi gücendirirsek planlarımız olduğu gibi düşmanların eline geçer. Bu kişiyi sıkça sıkça kollayınız. Saygılarımı sunarım üstadım.

5.11.1919


Not : Kemal yakalanmış, ona bağlı olması dolayısıyla "K.B.R. 15/1" in örgütle ilişki derecesi ortaya çıkmış demektir. Bu kişiyi korumak zorunludur.