CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

Ahmet İzzet Paşa'nın Öğütleri

Ahmet İzzet Paşa'dan, gerçekten de, Ahmet İzzet Paşa'nın şifre içinde kalan imzasıyla, Cemal Paşa'dan 7/8 Ekim 1919 tarihli şöyle bir telgraf almıştık :

Harbiye, 7/8.10.1919

Mustafa Kemal Paşa Hazretleri'ne,

Yeni kabinede, çoğunlukta olan eski ve yakın arkadaşlarımı ziyaret ederek durumun ne merkezde olduğu konusunda bir sohbet görüşmesi yapmıştım. Öğrendiğim bazı durumlar üzerine, ulus ve ülkenin yaşamsal çıkarlarını düşünerek aramızda öteden beri süregelen dostça ilişkilere askerlikten gelen kardeşçe duygulara güvenerek, aşağıdaki düşünceleri hemen belirtmek istiyorum :

Birkaç aydan beri, ülkenin uğradığı istila ve yok olma tehlikesinin önüne geçilebilmek için, şimdiye dek, Kuvayı Milliye'nin ve Ulusal Mücadele'nin yaptığı yararlı etkiler herkesçe kabul edilmiştir. Yalnız, bu hizmetin verimlerini alabilmenin, bundan sonra gerçeği görenlerce yasal bir yönetimin kurulmasına bağlı olduğu da kabul edilmektedir. Artık hükümet ve ulusun ikilikten ayrılarak bir birlik manzarası göstermesine, aciz görüşüme göre, tez elden zorunluluk vardır. Kabineyi oluşturan kişilerin iyi niyetli ve tutarlı düşüncelerine herkesin güveni olduğu inancındayım. Hiçbir kabinenin görevini sürekli olarak yapmasına olanak bırakmayacak iç sorunların, dış siyaset üzerindeki korkunç etkileri bir açıklamayı gerektirmeyecek kadar belirgindir. Milletvekillerinin bir an önce seçilmesi ve Meclis'in toplanması için Osmanlı Hükümeti'nce ivedi önlemler alınmaktadır. Yurdun kurtarılması uğrunda gösterdikleri kahramanca azim ve niyetlerinin, hükümet üyelerince nasıl karşılandığı bugünkü bildirilen anlaşılacağından, içtenlikle bir görüş birliğine varılacağına güvenim tamdır. Ancak bu sabah benim yanıma gelen, duruma vakıf ve güvenilir bir kişi, Kütahya ve Bilecik yanlarında istenmeyen bazı nahoş olayların çıktığını söylemiştir. Bizi, anlaşmazlık ve çözülmeye sürüklemek için dışarıdan ve içeriden birçok teşvik ve kışkırtmalar olacağını tahmin ve kabul etmek doğaldır. Öte yandan, Nazırlardan birinin gösterdiği, Kastamonu Vali Vekili'nden gelmiş bir telgrafla da bazı memurların atanması ve cezalandırılması gibi işlerde İstanbul Hükümeti'ne sanki buyurulmak isteniyordu. Bu gibi durumlar, devletini bu dereceye indirmiş olan ve sizce de ne derecede kötülendiğini bildirmek olacağından, böyle yetki tanıma belgelerinde memnuniyetle görülen kötü yönetimi aynen taklit etmek isteyen kimselere bu türlü davranma fırsatının verilmemesini, herkesçe bilinen zeka ve zanlarınızdan beklerim. Özet olarak, artık ülkede birliğin sağlanmasını ve temel yasalar çerçevesinde hükümetle bağlantı kurulmasını içtenlikle tavsiye ve rica ederim.

(Ahmet İzzet)

Harbiye Nazırı Cemal Paşa

Bu telgrafa, elden geldiği kadar hiçbir kişisel duygu ve düşüncemizi belli etmemeye çalışarak yumuşak ve üstelik inandırıcı bir karşılık vermek uygun görüldü. Yanıt şudur :

Şifre, Sivas, 7/8.18.1919

7/8.10.1919

Harbiye Nazırı Cemal Paşa Hazretleri'ne

Ahmet İzzet Paşa Hazretleri'ne

Yüksek düşünceleriniz değerine önemle dikkate alındı. Ulusal Mücadele'nin etkileriyle ilgili olumlu kanıya teşekkür edilir. Bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da yapılan ulusal hizmetlerin tutarlı ölçülerle sürdürüleceğine, yasal bir yönetimin tam olarak kurulmasına bütün varlığımızla çalışılacağına güven buyurulmasını rica ederim. Çünkü mücadelemiz yasal bir dönemin açılmasını hedef almaktadır. Tanrı'ya şükürler olsun, hükümet ile ulus, tam bir görüş birliğine varmış olduklarından, bundan sonra da süreceğinden emin bulunduğumuz karşılıklı içtenlik ve olgunluk derecesine ulaşmış olan birlik, kendini, ulus ve ülke çıkarlarını güvence edecek biçimde ortaya koyacaktır.

Kötü icraat ve siyaseti herkesçe bilinen Ferit Paşa Kabinesi'ne ulusun uymaması, hedef ve hareketlerine katılmamış olması, dış politikamız üzerinde hiçbir tehlikeli etki uyandırmamış; tersine Ferit Paşa Kabinesi'nin neden olduğu bütün kötü etkileri ortadan kaldırarak şükranla karşıladığımız bugünkü elverişli siyasal durumumuzu sağlamıştır.

Ulusun güvenini kazanmış olan bugünkü kabineyle anlaşmış bulunmanın, içteki durumumuzu dış siyaset üzerinde pek yararlı ve etkili kılacağına kuşku yoktur. Olağanüstü durumlarda, bazı yerlerde istenmeyen bazı olayların çıkmış olması, kaçınılması olanaksız zorunlu ve olağan şeylerdir. Özellikle Kütahya, Bilecik ve Eskişehir gibi yerlerdeki suçsuz, haksızlığa uğramış halkın karşılaştığı baskı ve kötülükler lütfen ve biraz da insaflıca düşünülürse şikayet konusu olarak görülen olayların ne kadar haklı olduğu bir an üzerinde durmakla anlaşılır. Buralardaki acıklı ve iç sızlatıcı duruma da eski hükümetin miskince davranışının neden olduğu düşünülünce, bu olaylardan Ulusal Mücadele'yi sorumlu tutmaya kalkışmak haksızlık olur inancındayım. Kastamonu Vali Vekilinin, zâtıdevletlerince sözü edilen telgrafından dolayı kendisini de mazur görmenizi rica edeceğim. Çünkü bu biçim başvuru yalnız Kastamonu'dan değil daha başka yerlerden de yapılmıştı, Beni kabinenin kararsız gibi görünen başlangıçtaki tutumu bir iki gün daha sürseydi bu türlü başvurular ülkenin her köşesinden yağacaktı. Bundan böyle, bu gibi hareketlere asla meydan verilmemesi için gereken her türlü önlem alınacak, gerekli etkiler yapılacak ve zâtıdevletlerinin öğütlerine uyularak tam anlaşmanın gerçekleşmesi ve temel yasalar çerçevesinde hükümetle yakın işbirliği sağlanması için içten olarak çaba harcanacaktır. Saygı ve ululamayla ellerinizden öperim efendim.

Mustafa Kemal