CUMHURIYET AHLAK ÜSTÜNLÜĞÜNE DAYANAN BİR ÜLKÜDÜR, CUMHURİYET ERDEMDİR

Yabancı Devletlere Yaptığım Kınama

Beyler, aynı günde çeşitli araçlarla şu kınamayı gönderdim :
16.3.1920 Kınama İstanbul'da İngiliz, Fransız, İtalyan Siyasal Temsilcilerine, Amerikan Siyasal Temsilcisine,
Bütün Yansız Devletler Dışişleri Bakanlıklarına,
Fransa, İngiltere, İtalyan Millet Meclislerine Verilmek Üzere Antalya'da İtalyan Temsilciliğine
Ulusal bağımsızlığımızı temsil eden Mebuslar Meclisi de dahil olmak üzere İstanbul'da bütün resmi daireler, İtilaf Devletleri'nin askeri güçlerince resmen ve zorla işgal edilmiş ve ulusal dava uğrunda çalışan birçok yurtsever kimsenin de tutuklanmasına girişilmiştir. Osmanlı ulusunun siyasal egemenlik ve özgürlüğüne indirilen bu son darbe, ne pahasına olursa olsun, yaşamını ve varlığını savunmaya azmetmiş olan biz Osmanlılardan çok, yirminci yüzyıl uygarlık ve insanlığının kutsal saydığı bütün esaslara, özgürlük, ulusluk, yurt duyguları gibi bugünkü insan toplumlarının temelinde yatan bütün ilkelere ve insanlığın bu ilkeleri meydana getiren ortak vicdanına indirilmiş demektir.
Biz, haklarımızı ve bağımsızlığımızı savunmak için giriştiğimiz mücadelenin kutsallığına ve hiçbir gücün bir ulusu yaşama hakkından yoksun bırakamayacağına inanıyoruz. Tarihin bugüne dek kaydetmediği bir suikast olan ve Wilson ilkelerine dayanan bir Ateşkes Antlaşması'nın, ulusu savunma olanaklarından yoksun bırakmış olmasından doğan bir hileye de dayanmış olması bakımından, ilgili ulusların onur ve saygınlıklarıyla da bağdaşmayan bu hareketin ne demek olduğunun takdirini, resmi Avrupa ve Amerika'nın değil bilim, kültür ve uygarlık Avrupa ve Amerika'sının vicdanına bırakmakta yetinir ve bu olaydan doğacak büyük tarihsel sorumluluğa, son olarak bir kez daha dünyanın dikkatini çekeriz. Davamızın haklılık ve kutsallığı, bu güç zamanlarda, Tanrı'dan sonra en büyük yardımcımızdır.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Derneği Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal
Aynı günün gecesi şu talimatı bir genelgeyle yayınladım :
Şifre, 16.3.1920.
Bütün Vali ve Komutanlara
İstanbul'un ve resmi dairelerin, özellikle Mebuslar Meclisi'nin, İtilaf Devletleri'nce ve zorla işgal edilmiş olduğunu, ayrıca, bu hareketin, Ateşkes Antlaşması'yla ulusu silahsız bıraktıktan sonra yapıldığını dile getirerek, İtilaf Devletleri temsilcilerine, bütün yansız devletlerin Dışişleri Bakanlıkları ile İtilaf Devletleri'nin Millet Meclisi Başkanlıkları'na kınama telgraflrı çekilmek üzere mitingler yapılması gerekli görülmektedir. Kınama telgraflarında özellikle, yapılan saldırının Osmanlı egemenliğinden çok, yirmi yüzyıllık bir uygarlık ve insanlığın eseri olan özgürlük, ulusluk ve yurtseverlik ilkelerine bir darbe olacağı, Osmanlı ulusunun varlık ve bağımsızlığını savunma konusundaki kararlılık ve imanına bu olayın hiçbir etki yapamayacağı, yalnız, uygar ulusların bu saldırıyı kabul etmekle, büyük bir tarihsel sorumluluk altına girmiş olacakları belirtilmelidir. Yansız devletlerin Dışişleri Bakanlıkları ile Millet Meclisi Başkanlıkları'na çekilecek telgraflar, İstanbul'da ait oldukları makamlara verilmekle birlikte, Antalya'da İtalyan temsilcisi aracılığıyla da verilmelidir. Kınama telgraflarının birer suretinin de buraya gönderilmesini rica ederiz.
Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal
Şifre, 16.3.1920.
Albay Refet Bey'e
Son olaylar dolayısıyla, her yerde yapılan gösteri toplantıları sonunda çekilecek kınama telgraflarının birer suretlerinin de İtilaf Devletleri'nin toplantı durumunda bulunan Millet Meclisleri Başkanlıkları'na ve yansız devletlerin de Dışişleri Bakanlıkları'na gönderilmesini yararlı buluyoruz. Bu konuda Antalya'daki İtalyan temsilcisinin de yardımını sağlamanızı rica ederiz.
Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal