Beyler, çok önemli olan bu Meclis'in toplanacağı yer konusunda kendi başına karar verip bu kararı da ulusa ve seçilen milletvekillerine uygulatmak, pek tehlikeli olurdu. Bu nedenle, büyük bir dikkat ve incelikle bütün kişisel ya da genel duygu ve düşünceleri gözden geçirmek, gerçek eğilimi anlayarak uygulanabilecek kararı bulmak zorunluğuyla karşı karşıyaydım. Gördüğünüz gibi, bir yandan İstanbul'un ileri gelenleriyle haberleşirken, bir yandan da çeşitli yollarla kamuoyunu yokluyordum. Vereceğim kararın uygulanmasını sağlamak için ordunun görüşünü almak da pek önemliydi. Bu yüzden daha Ekimin 29'unda, 15'inci, 20'inci, 12'nci ve 3'üncü Kolordu Komutanları'nı Sivas'ta bir toplantıya davet ettim. Diyarbakır'daki Kolordu Komutanı'na, Edirne'deki Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Bey'e, Bursa'da Yusuf İzzet Paşa'ya Balıkesir'de Kazım Paşa'ya, Bursa'da Bekir Sami Bey'e de "kendilerini, aradaki yolun uzaklığı ve özel durumları dolayısıyla davet etmediğimi, alınan kararları bildireceğimi" yazdım.
Beyler, davet edilen komutanlardan Salahattin Bey zaten Sivas'taydı. Kazım Karabekir Paşa Erzurum'dan, Ali Fuat Paşa Ankara'dan ve Konya'daki Kolordu Komutanı'nın cepheyle ilgili önemli işleri bizzat düzene sokması gerektiğinden, kendisine vekil olarak Konya'dan da Kurmay Başkanı Şemsettin Bey gelerek Sivas'ta toplandılar. Temsil Heyeti'nden olan ya da bu heyetten olmayıp da toplantıda bulunmaları yararlı görülen kişilerin ve komutanların katılmasıyla, 16 Kasım 1919 günü görüşmelere başladık. Toplantı gündemimiz şu üç noktadan ibaret olacaktı :
1- Mebuslar Meclisi'nin toplanma yeri,
2- Meclis'in toplanmasından sonra Temsil Heyeti'nin ve ulusal örgütün alacağı biçim ile çalışma yöntemi,
3- Paris Barış Konferansı'nın bizim için olumlu ya da olumsuz bir karar vermesi durumunda tutulacak yol.