Düşman ordusunun cephemize yüklenerek sol kanadımızdan kuşatacağı yargısına varmıştık. Bu görüşe dayanarak tam bir cesaretle gereklitedbirleri aldırdım yapılacak hazırlıkları yaptırdım. Olaylar görüşümüzü doğruladı. Düşman ordusu, 23 Ağustos 1921'de ciddî olarak cephemizedoğru ilerlemeye başladı ve taaruza geçti. Birçok kanlı, bunalımlı safhalarve dalgalar oldu. Düşman ordusunun üstün grupları, savunma hattımızınbirçok parçalarını kırdılar. Bu ilerleyen düşman birliklerinin karşısınakuvvetlerimizi yetiştirdik.
Meydan muharebesi yüz kilometrelik cephe üzerinde oluyordu. Solkanadımız, Ankara'nın elli kilometre güneyine kadar çekilmişti. Ordumuzun yönü batıya iken güneye döndü. Arkası Ankara'ya iken kuzeye çevrildi. Cephenin yönü değiştirilmiş oldu. Bunda hiçbir sakınca görmedik.Savunma hatlarımız kısım kısım kırılıyordu. Fakat kırılan her kısmınyerine en yakın bir yerde hemen yeni bir savunma hattı kuruluyordu. Savunma hattına çok ümit bağlamak ve onun kırılmasıyla, ordunun büyüklüğü ölçüsünde çok gerilere çekilmek gerektiği teorisini çürütmek içinmemleket savunmasını başka türlü ifade etmeyi ve bu ifademde direnerek şiddet göstermeyi yararlı ve etkili buldum. Dedim ki :