Efendiler, Delegeler Hey'etimiz görevini tamamladıktan sonra, Ankara'ya dönmek üzere yolda bulunuyordu. Herkes Delegeler Hey'eti'ni yakından alkışlamak için can atıyordu. O günlerdeydi. Hükûmet Başkanı Rauf Bey, Meclis İkinci Başkanı bulunan Ali Fuat Paşa ile birlikte, Çankaya'da bana geldiler.
Rauf Bey; ben, dedi İsmet Paşa ile karşı karşıya gelemem. Onun karşılanmasında bulunamam. Müsaade ederseniz, o geldiği zaman Ankara'da bulunmamak için, seçim bölgemde dolaşmak üzere Sivas'a doğru bir geziye çıkayım.
Rauf Bey'e bu şekilde davranmasına bir sebep olmadığını, burada bulunarak İsmet Paşa'yı bir Hükûmet Başkanı'na yaraşırcasına karşılamasının ve görevini başarı ile sona erdirdiği için onu sözle de takdir ve tebrik etmesinin uygun olacağını söyledim.
Rauf Bey, «kendime hâkim değilim; yapamayacağım» dedi «ve geziye çıkma hususunda ısrar etti. Hükûmet Başkanlığı'ndan ayrılması şartıyla çıkmasını kabul ettim.